Varroa Nedir?

Arıların pupa ya da larvaları içerisinde yaşayan ve canlıların kanını emerek hayatta kalan dış parazittir. Bu dış parazitlere dikkat edilmemesi kovanlar üzerinde çeşitli riskler ortaya çıkarabilir.

Tam ismi Varroa Jacobsoni Oudemans olarak bilinen bu parazit, arıcılar arasında varroa olarak anılmaktadır. İlk defa 1904 senesinde keşfedilen bu parazitlerin en önemli konukçusu Hint arılarıdır. Ancak keşfedildikten bir süre sonra dünyanın birçok yerine yayılma göstermiştir.

Türkiye’de ilk defa 1978 senesinde görülmüştür. İlk görüldüğü yer olan Ege Bölgesi olsa da farklı bölgelerde de sıklıkla ortaya çıkan önemli bir arıcılık sorunu haline gelmiştir.

Hatta 1984 senesinde yaklaşık olarak 600 bin arı kolonisinin yok olmasına neden olan parazitlerdir.

Bu parazitlerin boyutları dişi ve erkek olmalarına göre değişebilir. Dişi olan varroa parazitleri 1.00- 1.77 mm çapında olurken erkek parazitlerin boyutları 0.75 mm ile 0.98 mm arasında değişmektedir.

Bununla birlikte dişiler daha çok 0.75- .98 genişliğinde ve kırmızı renktedir. Fakat erkek olanlar 0.70- 0.80 mm genişlikte gri ya da beyaz renkli yapıya sahiptir.

Varroa Belirtileri Nelerdir?

Varroa parazitleri canlıların yavru hücrelerinde kendilerine yaşam alanı oluştururlar. Bundan dolayı fark edilmeleri biraz zaman alabilir. Genel olarak varroa belirtileri arasında şunları saymak mümkündür:

  • Arılarda görülen en belirgin fiziksel belirtileri arasında kanatlardaki bozukluk ilk sıralarda gelir.
  • Kovan çevresinde çok fazla uçmakta zorlanan ya da sürünen arılarla karşılaşılabilir. Bu arıların ömrü kısa olur.
  • Arı gelişimine olumsuz etki ederler.
  • Yavru arılar arasında ölümler artış gösterir.
  • Kovan içerisinde ve peteklerde kötü kokular yayılabilir.

Varroa Hastalığının Arılar Üzerindeki Zararları

Arılar üzerinde son derece olumsuz etkileri olan varroa akarları özellikle yavru arıların gelişimlerine engel oluyor. Böyle durumlarda ergin arılar da güçten düşerek bir süre sonra uçamaz hale gelebiliyor.

Bununla birlikte erkek arıların çiftleşme oralarında ciddi azalma meydana gelebiliyor. Bu da arıların üremesinin hızlı şekilde düşmesine sebebiyet verebilir.

Erkek arıların nüfusunda da azalma meydana gelirken kovan içerisinde dengesizlikler yaratabiliyor. Arılarda kanatsızlık, tek kanatlılık ya da kısa uzuvlar görülebiliyor.

Bunlara ek olarak dişi arıların yumurtlama kapasitelerinde ciddi düşük meydana gelirken petek gözlerinde daha fazla sayıda ölü larva gözlemlenebilir.

Varroa arılara zararı oldukça yüksek parazitler arasındadır. Bu parazitler arılar üzerinde yaralar açarak diğer hastalıkları da tetikleyebiliyor.

Arıların direncini düşürerek bu canlıların akut paralizis virüsüne karşı daha duyarlı olmasına sebep olabilir. Bunların yanında zayıf arı kolonilerinde yağlanma sürecine hız kazandırırken aynı zamanda arıların kış salkımını yapmasına da engel oluyor.

Varroa Nasıl Bulaşır ve Yayılır?

Arı kolonilerinde varroanın yayılması daha çok yetişkin arılar aracılığı ile oluyor. Özellikle gezginci arıcılık bu parazitlerin de yayılmasındaki temel etkenlerden biridir.

Aynı zamanda gerek yurt içi gerekse yurtdışından getirilen ana arılar ya da oğulları gibi faktörler de bu hastalığın yayılmasında temel etkenlerdendir. Bal arısı ticareti ve koloni nakli de bulaşma yöntemleri arasındadır.

Varroa Mücadelesi Ne Zaman Yapılır?

Parazitlerle mücadele yöntemlerine başvurmadan önce ilk olarak varroa tespiti yapılması gerekir. Bunun için kovan içerisindeki larvalar kontrol edilebilir.

Aynı zamanda zayıflamış ya da uçma yeteneğini kaybetmiş olan arıların varlığı gözlemlenmelidir. Bu belirtiler var ise ekim ayı ile birlikte gerekli mücadele yöntemlerine başvurulabilir. 

Çünkü sonbaharda parazit temizliğinin yapılması arıların kış mevsimine parazitten arınmış girmesinde etkilidir.

Arıya Varroa İlacı Ne Zaman Verilir?

Arılarda parazit sorunları karşısında ilaç her zaman tercih edilen bir çözüm değildir. Ancak doğal yöntemlerin yeterli çözüm olmaması karşısında kullanılabilmektedir.

Bu aşamada ilaç türü ve mevsim önemlidir. Varroa ilacı verilmesi için en uygun dönem balın en az olduğu dönemlerdir.

Bu dönemlerde 3 gün ara ile 3 defa ilaçlama yapılabilir. İstenilen sonucun alınamaması halinde ilaçlama sayısı artırılabilir. Hem arılara etki etmeyen hem de balda kalıntı bırakmayan ilaç kullanımına önem verilmelidir.

Varroa ile Mücadele Yöntemleri Nelerdir?

Varroa ile mücadele için hem doğal yöntemleri hem de ilaç tedavilerini denemek mümkündür. Genelde doğal yöntemler her zaman daha güvenli kabul edilmektedir. Buna göre varroa mücadele yöntemleri nedir sorusunun yanıtı şu şekilde açıklanabilir:

  • Organik ilaçlar: Genelde bu ilaçlar hem arı hem de çevre dostudur. Organik arıcılık yönetmeliklerine uygun şekilde hazırlanırlar.
  • Varroa ilaçları: Bunlar içerisinde kimyasal bileşenler mevcuttur. Bu bakımdan kullanımı sırasında uyarıları dikkate almak gerekir.
  • Doğal alternatifler: Bu yöntemler arasında ceviz yaprağı ile varroa mücadelesi gibi seçenekler öne çıkar. Aynı zamanda sirke yöntemine de başvurulabilmektedir. Bununla birlikte kovanları düzenli temizleme de bir diğer tercihtir.

Parazit ya da hastalık şüphesi durumunda, vakit kaybetmeden ilgili kurumlarla iletişime geçmeli ve yetkili otoritelerin yönlendirmelerine uymalısınız.

Bu metinde yer alan bilgiler yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır; teşhis ya da tedavi yerine geçmez. Arılarınızda hastalık belirtisi veya verim düşüşü fark ediyorsanız, en kısa sürede bir uzmandan profesyonel destek almalısınız.

Alışveriş Sepeti
Scroll to Top